Bugun...



İşaret Dili Bilen Tek Psikiyatri Uzmanı: Dr. Erkan Dönmez

Türkiye'de işaret dili bilen ve tedavide kullanan tek psikiyatri uzmanı Dr. Erkan Dönmez ile konuştuk...

facebook-paylas
Güncelleme: 06-12-2023 23:38:14 Tarih: 03-01-2023 08:30

İşaret Dili Bilen Tek Psikiyatri Uzmanı: Dr. Erkan Dönmez

Öncelikle sizi tanımak isteriz, mesleki geçmişinizden bahseder misiniz? 

 

1970 Manisa doğumluyum. 1994 yılında GATA Tıp Fakültesi'nden Tabip Teğmen olarak mezun oldum. Ankara GATA Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nda Psikiyatri ihtisasını 1997-2001 yılları arasında tamamladım. Kayseri ve Malatya Asker Hastanelerinde psikiyatri klinik şefi ve hastane yönetiminde çeşitli kademelerde görev yaptıktan sonra 2011 yılında TSK’dan emekli oldum. O tarihten itibaren İzmir’de çeşitli kurumlarda psikiyatri uzmanı olarak görev yaptım. Bir süre önce de İzmir Alsancak'ta kendi muayenehanemde hasta görmeye başladım. 

 

Sanırım Türkiye’nin ilk işaret diliyle terapi yapan uzmanısınız. Bu eğitimi almaya ve işitme engellilere terapi yapmaya nasıl karar verdiniz? Bu alanda bugüne kadar neler yaptınız?

 

Öncelikle bu soruyu sorduğunuz için çok teşekkür ederim Dilek hanım. 1994 yılında o zaman yeni mezun olmuş doktor teğmen iken,  Samsun 19 Mayıs İşitme Engelliler Okulu’nun önünden geçiyordum ki o anda aklıma şu sorular geldi. “İşitme engelli kişiler psikolojik sorunlarının çözümü için nasıl profesyonel yardım alıyorlar? Türkiye’de işaret dili bilen kaç psikiyatrist veya psikolog var? Sonradan bu sayının sıfır olduğunu öğrendim. Psikolojik yardım almak isteyen bir kişi için karşısındaki profosyonelin işaret dilini biliyor olması önemli. Çünkü görüşme sırasında odada bulunacak bir tercüman, psikiyatrik muayenenin veya psikoterapinin değerini yitirmesine sebep olur. Tercümanın varlığı hastanın özel konularını açmasına doğal olarak engel olacaktır. Hasta anlatacaklarını üçüncü bir kişiye anlatmak istemez ki… Ayrıca tercüman hatalarından doğan birçok yanlış tanı ve tedavi de var.

 

Böylece işaret dilini öğrenmeye karar verdim. Ama o zamanlar günümüzdeki gibi kurslar yoktu. İşitme engelliler derneğine gittiğimde beklediğim gibi ilgili bir ortamla karşılaşmadım, benim de aklıma Samsun’da gördüğüm okul geldi ve Ankara’da Aydınlık evlerde işitme engelliler okulu ziyarete gittim. Orada öğretmen ve öğrencilerden gördüğüm sıcak ve samimi ilgi beni işitme engellilere iyice bağladı. O günden sonra ben, mesai saatleri sonrasında, haftada iki gün çalıştığım askeri birlikte nöbet tutan, diğer günlerini de işitme engelliler okulunda gönüllü doktorluk yapan ve işaret dilini öğrenmeye çalışan bir doktor üsteğmen idim. İtiraf edeyim; hayatımın yorucu fakat en güzel günleriydi.

Sonrasında işitme engeliler ile psikiyatri uzmanı olarak da çalışmaya başladım. Şu anda takip ettiğim birçok işitme engelli hastam var. Maalesef halen Türkiye’de işaret dilini bilen tek psikiyatri uzmanıyım.

 

Klasik Psikiyatri tedavisine ek olarak ek tedaviler de kullanıyorsunuz. Özellikle benim de ilgimi çeken EMDR konusunda bize bilgi verir misiniz? Hangi alanlarda daha çok fayda sağlanıyor?

 

 

Evet EMDR benim çok ilgimi çeken bir psikoterapi metodu. Doğrusunu isterseniz ilk EMDR toplantısına giderken duyduklarım bana inandırıcı gelmemişti. Böyle bir tedavi metodu bana akıl dışı gibi gelmişti. Ama aldığım eğitimler ve uygulamalarım sonucunda şimdi tam tersini düşünüyorum.

EMDR hakkında kısaca bilgi vereyim: yeni bir psikoterapi metodu. Etki mekanizması tam olarak izah edilemese de özellikle anksiyetede çok etkin. Ben şöyle izah etmeyi  seviyorum. Beynimizde küçük insanlar var. Bu insanların görevi; gün boyu yaşadığımız anları klasörlere koyup, ilgili raflara koyuyorlar ve böylece bu anlar yerini alıp işlenmiş oluyorlar. Ama bazı anlarımız var ki klasöre konamamış, öylece açık bir klasör olarak kalmış ve aradan yıllar geçse de üzerindeki duygu yüküyle biraz önce olmuş gibi hatırlanıyorlar. İşte EMDR burada devreye giriyor. Beyini çift yönlü uyararak ki bunu görsel, işitsel, dokunsal olarak yapabiliyoruz, bu anın işlenmesini, yani o küçük insanlara yardım ederek o klasörün kapatılıp ilgili rafa konulmasına yardımcı oluyoruz. Böylece hastamız o anın duygusal yükünden kurtulmuş oluyor. Yıllar boyunca istemediği halde tüm canlılığı ve duygu yükü ile gözünün önüne gelen o olumsuz anı, EMDR terapisi sonrası artık istese de gözünün önüne getiremediği, dahası üzerindeki duygusal yükün olmadığı, işlenmiş bir anı halini alıyor.

Ama tedavinin güzel yanı sadece geçişle değil, şimdi ve gelecek ile de uğraşıyor. Yani kişinin günümüze ve geleceğine de yardımcı olan bir metot.

 

Doktorluk dışında hikaye yazarı kimliğiniz de var. Biraz da o hikayelerin çıkış noktasını ve kitaplarınızı anlatır mısınız? Yeni kitap projeniz var mı?

Bir psikiyatri uzmanı olarak hikaye kitabı yazmak gibi bir hayalim vardı. Sonunda bu hayalimi gerçekleştirme şansım oldu. Bunda eşimin ve bir kitap kurdu olan oğlumun çok büyük desteği oldu. İşaret ve Fedakarlık isimlerinde iki adet kitabım basıldı. Bunlar kurgusal hikaye kitapları. İçerisinde işitme engelli kişiler de var. Kitaplarımda işitme engelli bireylerin de hayatımızda var olduğunu vurgulamak istedim.

 

Kendi imkânlarımla bastırdığım ve cüzi bir fiyata sattığım bu kitaplarımın gelirini işitme engelli çocuklar için planladım. Hatta büyük bir mutluluk ve gururla ifade etmek isterim ki; geçen ay işitme engelliler okulunda bu kitaplarımın geliriyle on adet duşakabin yaptırıldı.

Şimdi üçüncü kitabımın hazırlık çalışmaları devam ediyor. İşitme engelli çocuklar için yapacak çok şey var. Öyle değil mi?

Zaman ayırdığınız için teşekkür ediyorum…

             

 RÖPORTAJ: DİLEK KAYKILAR







Etiketler :

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Röportaj Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
HAVA DURUMU
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI