Ünlü finans uzmanı, akademisyen, yazar Prof. Dr. Özgür Demirtaş, Özel İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Nedim Uysal Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde düzenlenen etkinlikte sanayicilerle buluştu.

Yoğun katılımın olduğu etkinlikte, seyirciler salonu doldururken, salonun dışında kurulan ekranda yaklaşık 300 öğrenci Demirtaş’ı dinledi.

İAOSB Buluşmaları kapsamında İzmir’de sanayiciler ve lise öğrencileriyle bir araya gelen Prof. Dr. Özgür Demirtaş, ekonomik gelişmeleri değerlendirdi.

Demirtaş hazırladığı sunumda, faizden, enflasyona, birçok konudan bahsederken, Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine getirilen Mehmet Şimşek, hakkında da yorumda bulundu ve umutsuzluğa düşen gençlere tavsiyeler verdi.

‘Dünya’da bağımsız ülke var mıdır?’ sorusuyla sunumuna başlayan Prof. Dr. Özgür Demirtaş, “Bana göre yoktur. Örneğin Amerika; ucuz mala bağımlıdır. Bu ürünleri Asya ülkeleri üretir. Peki Çin bağımsız mıdır? Çin de bu malları satmak zorunda olduğu için bağımsız değildir. Almanya ise Avrupa Birliği olmasa bu kadar ihracat yapamazdı. Kısacası dünyada bağımsız bir ülke yoktur” ifadelerini kullandı.

Ülkelerin birbirine bağlı olmasını gerektiren üç tane makro ekonomik değişkenden bahseden Demirtaş, "Türkiye'de diğer ülkeler gibi bağımlıdır. Türkiye'nin bağımlı olduğu konularda bu üç faktör neyin ne olduğunu bize anlatır. Birincisi piyasada ne kadar para var. İkincisi paranın fiyatı. Paranın fiyatına faiz denir. Faiz yüksekse para pahalıdır, parayı bulamazsın. Paranın miktarını ve faizini Merkez Bankaları belirler. Bir ülkenin parasını merkez bankası dışında başka biri basarsa bunun adına 'kalpazanlık' denir ve cezası idamdır. Geçmişte bunu yapanlar herkesin bildiği gibi Saddam Hüseyin ve Kaddafi'dir. Onlara da ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Amerika oralara özgürlük falan götürmedi. Amerika emperyalist bir ülkedir. Özgürlükle işi yoktur. Oraya petrol için gitti sözü de yarım bir sözdür.  Oraya gitmesinin asıl amacı sahte dolar basımını durdurmaktır" dedi.

Merkez Bankalarının işleyişinden ve enflasyonu oluşturan sebepleri anlatan Demirtaş, "Merkez bankaları işsizlik artmaya başladığı zaman para basmaya başlar. Bastıkları parayı bankalara verirler. Bankalarda bu parayı düşük faizlerle sanayi şirketlerine kredi şeklinde verir. Sanayi şirketleri de bu kredilerle yeni şirketler açıp istihdam sağlarlar. İşe giren insanlar maaş kazanıyor. Maaş kazanan insanlar harcama yapıyor ve milli gelir artıyor. Bunların hepsi nasıl geliyor kulağa? Çok hoş geliyor değil mi? Eğer diplomasızsan çok hoş gelir. Dünyada işler bu kadar kolay ilerlemiyor. Bunun önündeki en büyük sorun enflasyondur. Eğer siz işsizliği düşürmek için sürekli olarak para basarsanız enflasyonu yükseltmiş olursunuz. Eğer bu kadar para piyasaya sürülürse fabrikalar fazlalaşır, yükselen istihdamlarla birlikte arz talebi karşılamaz ve panikleyen vatandaşlar fiyatların yükselmesinden korktukları için stokçuluk yapmaya başlar ve mal fiyatları her geçen gün artar. Biz buna enflasyondaki yapışkanlık özelliği diyoruz. Enflasyon kanserdir. Eğer bir ülkede yüzde 10'un üstünde enflasyon varsa insanla taleplerinde çabuk davranırlar. Böyle oldukları zaman talebi öne çekerler ve hiç olmayacağı varsa bile enflasyon oluşur.

6 ay önce buluşsaydık ben size kredi çektirirdim diyerek sözlerine devam eden Demirtaş, “Ama şu anda piyasada artık kredi yok. Belli bir süre de olmayacak. Ben enflasyonun şiddetli bir şekilde vuracağını düşünüyorum. Çünkü birikmiş enflasyon var. Doların kurunun bugün ihracatçılar için 24-25 olması lazım. Bunu Mehmet Şimşek yapabilir, inşallah da yapar.” diye konuştu. " diye konuştu.

İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı, Cenk Karace, konuşmasının sonunda Demirtaş'a teşekkür plaketi taktim etti.