Tweet |
Resme ve resim sanatına ilgi duyanların ilgisini çekeceğini düşündüğüm, sanatçıyla tanıştırmak ve kendisi ile yapmış olduğum röportajı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Kendinizi tanıtır mısınız?
1974 Akhisar doğumluyum. İlk, orta ve lise hayatım Akhisar da geçti. Daha sonra Dokuz Eylül Üniverstesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Ana Sanat dalında lisans yaptım. Ardından aynı üniversitede “DIŞAVURUMCU DANATTA PRİMİTİF EGİLİMLER” adlı tezimle yüksek lisansımı tamamladım. Akabinde aldığım eğitimin aktarılması kısmı olan zenaat kısmı başladı. Önce Antakya Hatay da resim öğretmenliğim başladı. Orada hem çalışıp hem resim yapmaya devam ettim. İlk kişisel sergimi Antakya Kültür Merkezi’nde açtım. Daha sonra hayat devam edip gitti.
Resme olan ilginiz nasıl başladı?
Sanatsal bakış açısı, yaşam tercihleri ile toplumsal iş hayatı arasında bağlantı kurmam bir ara koptu. Bu süreçten sonraki 17 yıl böyle devam edip gitti. 2017 yılı 43 yaşında iken tekrar resim yapmaya başlayana kadar. Bu kaos dolu araftaki yıllar farkında bile olmadan geçti gitti. 2017 senesi resim, sanat ve bakış açısı olarak hayatımda bir milat oldu. Çünkü beni ben yapan ve tüm kültürel derinliklerimi öznel bir aktarım yolu olan resimsel betimleme döneminin tekrar başlamış oldu. Bu süreçten sonra sanatsal üretimlerim, sanatsal etkinliklerim hızla devam etti. Boşa geçen üretimsiz yıllarının acısını çıkarırcasına yoğun bir sürece girdim. Kendi kendime boş geçen yılları telafi etmem gerektiği fikri beni motive ediyordu. Aynı zamanda terapi yolu olarak gördüğüm, beni sağaltan ruhi dengeme iyi gelen, varoluşsal kaygılarımı sorgulamamı ve çözümlerini bulmamı sağlayan sanatsal bakış açısıyla yeni yeni denemeler üretimler spontal arayışlarım devam etti. 2017 den sonra sanatsal üretimlerimin yanı sıra sosyal projelerdeki girişimlerim küratörlük/koordinatörlük organizasyonlarım oldu. 2022 yılında da “İzmir’e Dair TV” de Baksenus’la Sanat Üzerine Sohbetler programını hazırlayıp sunmaya başladım. Bu sayede de İzmir’de, yakın çoğrafyada üreten ve sergileyen sanatçıları programımda konuk etmeye başladım. Hala bu programa devam etmekteyim. Sanat yelpazemde farklı disiplinlerde bir şeyler yapmaya, kendi rengimi paylaşmaya devam ediyorum.
Resme karşı ilgim küçüklüğümden beri vardı. Küçükken çamurlara çöple çizim yapardım, kiremit parçalarıyla duvarlara resimler çizerdim ama bu alanda yeteneğimi keşfetmemi sağlayan ortaokuldaki ve daha sonraki dönemlerdeki resim öğretmenim Ender Karabağlar oldu, mekanı cennet olsun. Keşke yaşasaydı da beraber üretip eserlerimizi birlikte sergileyebilseydik. Resim sürecim böylece başlamış oldu hiç unutmam Akhisar lisesinde Türkiye çapında bir resim yarışmasında resmimim birinci olması beni çok mutlu etmişti bu nedenle özel resim kursu almaya başlamıştım.
Resimlerinizde işlediğiniz konular nelerdir?
Resim çalışmalarımda tüm temaları severek ele alıyorum. Sonuçta tema araçtır benim için, önemli olan eseri yapanın tarzıdır, resimsel bir dilim olduğunu düşünüyorum. Zaten aynı temayı ele alsak bile her seferinde bambaşka işler ortaya çıkıyor yani resmin yapıldığı andaki zaman diliminin sinerjisi o anki beni ortaya çıkarıyor. Farklı, yenilikçi, girişimci yaklaşımları sevdiğim için birçok denemelere açık girişimlerim, spontan arayışlarım süregelmektedir. Dönem dönem farklı serilerde işler yapmak beni besliyor. O yüzden içsel coşkumun çizgisine göre çalışıyorum desem yalan olmaz. Son zamanlarda Primitif izlerin, eski kültürlerin değerlerine kurgusal öykünme işler deneyimliyorum. Farklı serilerden oluşan sergiler planlıyorum.
Sanatçılığınızın yanında bir de eğitimci kimliğiniz var. Sizce öğrencilere dönük bir sanat eğitimi nasıl olmalıdır?
Sanat üretimimin yanında eğitimci kimliğimin oluşu zenaatan kısmımdır. Sonuçta hayatta kalmak için bir geliri kapısı gerekli her bireye. Ama üretim aşaması benim için çok daha keyif veren tarafıdır. Eğitimde sanat dersleri öğrencilerin rahatlamasını, kendini tanımasını, keşfetmesini sağlar. Ayrıca yaratıcı düşüncelerini geliştirir ama sürenin yetersizliği ve malzeme sorunu öğrencilerim ile benim en zorlandığım kısmıdır. Geçim sıkıntısı çeken aileleri malzeme tedariki konusundaki çaresizliği üretimimizi olumsuz etkilese de yine de sanat dersleri öğrencilere iyi geliyor.
Öğrencilerinizle aranız nasıl?
Gençlerle olmak eğlenceli. İnsanının genç ve enerjik hissetmesini sağlıyor ama enerjin düşükken ve yorgunken biraz zorlayabiliyor. Sonuçta insanla ilgileniyorsun ve kırıcı olmamak en büyük prensibimdir. Eğitimde benim için düstur ‘çırak ustayı geçmeli’ sözüdür. Eğer başarı sorgulanıyorsa olması gereken budur.
Resimlerinizde işlediğiniz konular nelerdir?
Çalışmalarımda özgün kompozisyonlarımı kendi yaşanmışlıklarımdan yola çıkarak bazen dışavurumcu bazen izlenimci bir tarza yakın ele aldığımı düşünüyorum. Kültürel izlerimizden yola çıkmak benim için kendi köklerinden beslenmektir. Zamanla bizler, yaşadığımız şehirler transformasyona tabi olurken önünde diyalektik bir gerilim olarak geçmiş zaman miraslarına sadakatle, geçmişten getirdiği birikime bağlı kalarak, yeniye kendinden olan bütün güzellikleri de veren kendi iç zamanıyla bütünleyip yansıtma, betimleme gayretidir benim yaptığım. Kompozisyonlarımda ki dengede rengin, biçimin, lekenin, ışığın, kolaj eklemelerin harmanlanmasıyla zengin bir kurgudan oluştuğu kanısındayım. Kreatif bakış açısıyla sıradan görüntülerden yola çıkıp rengin cazibesiyle sıra dışı işler için yola çıkıyorum. Çok renkli bir paletim var. Yani renkleri seviyorum. Van Gogh ‘Renkte insanı tanrıya götüren bir şey var’ demiştir. Bence insani yanımız renklerimize karışıp tuvalimize akıyor. Böylece resmi izleyenler benim özgün kurguladığım bu dünyaya misafir oluyorlar. Bu da, öznel kurguladığım benim hikayemi kendi bakış açılarından izleme imkanı bulmuş olmak demektir.
Yakın zamanda sergi ya da sanatsal bir etkinlik içinde bulunacak mısınız?
Sanatsal üretimlerim, katıldığım karma sergiler devam etmektedir. Sanat üzerine sohbetler proğramıma devam ediyorum. Önümüzdeki günlerde 20 Şubat ta Yıldız Kenter Kültür Merkezi’nde kişisel sergim, Mart ayında Art Ankara etkinliğim, Mayıs ayında da İzmir de ilk kez gerçekleşecek İAAF fuarı etkinliğine işlerimle katılımlarım olacaktır. Karma sergi olarak Ocak ayında Adnan Saygun Kültür Merkezinde bir sergide, Şubat ayında Karabağlar Kültür Merkezinde ve yine Şubat sonunda da İstanbul da Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde bir sergide eserlerim sergilenecek. Bu senenin en heyecanlı sergisi olarak yaz döneminde açmayı planladığım Van Kültür Merkezi’nde kişisel sergimde bir aksilik çıkmazsa planlanmış ve zamanını bekleyen etkinliklerim arasındadır.
beylikdüzü escort,istanbul escort,beylikdüzü escort,ataköy escort,esenyurt escort,avcılar escort,bakırköy escort,esenyurt escort,esenyurt escort,avcılar escort,beylikdüzü escort
bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler
bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu