Festivalin dördüncü gününde Kültürpark İzmir Sanat’ta ‘‘Köyde Yaşam ve Sanat’’ başlıklı bir söyleşi düzenlendi.

İzmir Köy Tiyatroları Festivali’nde Bergama Kozak, Foça Yenibağarası, Ödemiş Konaklı, Çeşme Germiyan, Urla Barbaros, Dikili Bademli, Buca Belenbaşı, Güzelbahçe Yelki, Tire Küçükkale, Seferihisar Ürkmez ve Ulamış olmak üzere 11 yerden 200’e yakın katılımcı yer alıyor. Bu yıl ikincisinin düzenlendiği İzmir Köy Tiyatroları Festivali, atölyeler, söyleşiler, film gösterimleri ve tiyatro oyunları ile devam ediyor. Festival kapsamında Kültürpark İzmir Sanat’ta 8 Şubat Perşembe günü ‘‘Köyde Yaşam ve Sanat’’ başlıklı bir söyleşi düzenlendi. Söyleşinin moderatörlüğünü İzBB Köy Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Vedat Murat Güzel üstlendi. Söyleşide, İzmir Köy Koop Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer, Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği Fahri Başkanı Prof. Dr. Kemal Kocabaş, Antropoloji Uzmanı Prof. Dr. Emine Onaran İncirlioğlu ve Tiyatro Oyuncusu Doğa Rutkay konuşmacı olarak yer aldı.

‘‘Sanatın ne kadar önemli olduğunu köyün tiyatro sahnesinde çocuklarla beraber oynadığımız oyunlarda anlıyorduk.’’

İzmir Köy Koop Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer, ‘‘Bizim sosyal hayatımızı iyileştireceğimiz suya, havaya ne kadar ihtiyacımız varsa sanata da o kadar çok ihtiyacımız var. Ben tiyatroya, ilkokul dördüncü sınıfta kendi yazdığım oyunları iki saatlik rehberlik derslerinde oynayarak başladım. Ve farkettimki sosyal hayatta başarılı oldum, sosyal ilişkilerimi daha kolay sağlayabildim. Daha sonra üniversite yıllarında, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Tiyatro topluluğu’nu kurduk. Ben bir öğretmen olarak İzmir Bademler’de öğretmenlik yaptım. Bademler’de öğretmenlik yaparken, yine tiyatroyla beraberdim. Ve bu durum, çocuklarla aramızdaki bağı da güçlendiriyordu. Sanatın ne kadar önemli olduğunu köyün tiyatro sahnesinde çocuklarla beraber oynadığımız oyunlarda anlıyorduk.’’ açıklamalarına yer verdi.

‘‘Günümüzde ne yapabiliriz diye konuşmaya devam ediyoruz.’’

Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Kurucu Genel Başkanı Profesör Doktor Kemal Kocabaş, ‘‘Köy Enstitüleri, Cumhuriyetin en değerli eserlerinden ve günümüze hala isim kaynağı olmaya devam ediyor. Ve biz bu kazanımı günümüze taşımaya, günümüzde ne yapabiliriz diye konuşmaya devam ediyoruz.’’ açıklamalarında bulundu. Kocabaş, eğitim ve köy hayatı ile ilgili olarak, ‘‘Şimdi arkadaşlar eğitim nedir diye sorduğumuzda, eğitim çocukların doğuştan getirdiği yeteneklerin ortaya çıkartıldığı bir süreçtir. Toplumsal ulaşma sürecidir’’ dedi. Prof. Dr. Kemal Kocabaş, konuşmasının devamında İsmail Hakkın Tonguç’un ifadelerine yer verdi: ‘‘Köy güzelleşmedikçe bütün memleket güzelleştirilemez. Köy canlanmadıkça memleketin umumî hayatı canlanamaz. Köy çiçeklendirilmedikçe kasaba ve şehirler çiçeklenemez. Köylü gülmedikçe şehirli de gülemez. Köylü doymadıkça millet doyamaz. Köylü topraksız kalırsa şehirli halkın da büyük çoğunluğu evsiz ve yurtsuz kalır.’’

‘‘Herkesin çocukluk arkadaşları varken, benim Aziz Nesin, Uğur Mumcu, Can Yücel oyun arkadaşlarımdı’’

Tiyatro oyuncusu Doğa Rutkay, tiyatroya ve çocukluğuna dair açıklamalarda bulundu. İzmir’in her zaman ayrı bir yerde olduğunu belirten sanatçı, ‘‘Birçok hayallerim içerisinde ben tiyatronun içine doğdum. Ankara Sanat Tiyatrosu'nda büyümüş, orayı anaokulu zanneden bir çocuk olarak, tiyatrodan başka bir gerçeklik olduğunu bilmeyerek büyüdüm. Dolayısıyla Ankara Sanat Tiyatrosu'ndaki tüm abilerim, ablalarım benim en yakın arkadaşlarım oldu. Herkesin çocukluk arkadaşları varken, benim Aziz Nesin, Uğur Mumcu, Can Yücel oyun arkadaşlarımdı. Ben aslında Ankara'da doğdum, büyüdüm ama İzmir'i çok sevdim. İzmir her zaman çok önemliydi. Çünkü her oyun İzmir'de oynanırdı.’’ dedi.

Köy çalışmalarını anlattı

Antropoloji Uzmanı Prof. Dr. Emine Onaran İncirlioğlu, ‘‘Köyde Yaşam ve Sanat’’ başlıklı söyleşide, Kayseri’de yapmış olduğu köy çalışmalarını anlattı. İncirlioğlu ayrıca, ilerleyen dönemlerde ‘‘Köy Tiyatroları’’ hakkında bir kitap çalışmasının hazırlığından bahsetti.

Söyleşi sonrası konuşmacılara plaket takdim edildi.